Hava Durumu

ANKARA

Ticaret Borsası Başkanı Lütfi BORA'dan Basın Bildirisi

TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI LÜTFİ BORA'NIN, TARIMSAL FAALİYETTE BULUNAN KİŞİLERİN PRİM BORÇLARININ, TİCARET YAPTIKLARI GERÇEK veya TÜZEL KİŞİLER VASITASIYLA TAHSİL EDİLMESİNE YÖNELİK YÜRÜRLÜŞE GİREN TEBLİŞ ile İLGİLİ BİR BASIN BİLDİRİSİDİR.11.092013 ÇARŞAMBA
Tokat Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi BORA, 01.03.2013 tarih ve 28574 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren tebliğ ile Borsa Üyelerine ekstra iş yükü ve sorumluluk yüklendiğine dikkat çekerek, oluşabilecek mağduriyetin, giderilmesi planlanan mağduriyetten çok daha vahim bir hale dönüşebileceğine dikkat çekti.
01.03.2013 tarih ve 28574 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Tarımsal Faaliyette Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Yapılmak Suretiyle Tahsil Edilmesine Dair Tebliğ"in Zahirecileri ziyadesiyle yük altında bıraktığını ifade eden Başkan BORA; "Tarımsal faaliyette bulunan ve Bağkur borcu olan mükelleflerin, bu borçlarını ürünlerini sattıkları ve çoğu üyemiz olan kişilerden tahsil edilmesi yöntemi bizlere veznedarlık gibi ekstra bir iş yükü getirmektedir. Söz konusu tebliğin 5. maddesinin birinci bendinde ise 'Kesinti yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyetlerde bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden prim borçlarına mahsuben ve borç tutarlarını geçmemek şartıyla %2 oranında kesinti yapmak zorundadırlar' hükmü bulunmaktadır. Aynı tebliğin birinci maddesinde ise bu oran 01.01.2014 tarihine kadar %1 olarak uygulanacaktır. Anılan tarihten itibaren %2'ye yükselecektir' hükmü de yer almaktadır.
Bahsedilen tebliğin yaptırımını bizler şu şekilde anlıyoruz. Borsamız Üyesi Tacirler, SGK'dan alacağı kullanıcı adı ve şifre ile adeta bir Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanı gibi ticaret yaptığı insanların borçlarını sorgulayacak, aldığı ürünün parasını kesinti yaparak tarımsal üreticiye ödeyecek, bu kesintiyi veznedar gibi kasasında tutacak ve ilgili yerlere ulaştıracaktır. Genellikle arazide, ürünün yetiştiği tarlanın hemen yanı başında yapılan pazarlıklar ve hatta alım-satımların gerçekleştiği bir sektörde, gerekli elektronik altyapının nasıl oluşturulmasının beklendiği ise bir muammadır. Tüm bunlar ticari hayatı zorlaştıracağı gibi, birbirleriyle alışveriş yapan insanları da birbirlerine karşı soğutacaktır. Tabi ki tarımsal faaliyette bulunanlar vergi ve prim borçları gibi devlet organlarına karşı yükümlü oldukları ödemelerini yapmak durumundadırlar. Fakat devletimiz bu yükümlülükler sonucu doğan maddi alacaklarını, yine kendisine karşı yükümlülükleri olan gerçek ya da tüzel kişiler vasıtasıyla tahsil etmeye çalışması; sistemi bir kaosa iteceği gibi, alacağının tahsilini yeni aracılar sayesinde ikinci kez riske sokacaktır. Zira, ticari paydaşından Bağkur borcunu tahsil etmesi zorunluluğu getirilen gerçek ve tüzel kişiler arasında da kendi primlerini ödeme zorluğu çekenler bulunmaktadır.
Tüm bunlar aşılsa bile zararı telafi edilemeyen bir hususta zamandır. Yılın belirli periyotlarında belki de günün 20 saati çalışmak durumunda olan esnaf, getirilen bu iş yüküyle birlikte kendi işlerine yetmeyen zamana artı olarak, bir de Bağkur Veznedarlığı için zaman üretmek durumunda kalacaktır. Bu ve benzeri oluşabilecek birçok olumsuzluk öngörüleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz vasıtasıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına da ayrıca ulaştırılmıştır. Üyelerimizden gelen yoğun tepkiler sonrasında, öne çıkan başlıklarla vurgulamaya gayret ettiğimiz bu problemlerin giderilmesine yönelik bir çalışma yapılmasını beklediğimizi ifade ediyor, saygılar sunuyorum" dedi.